Şerafeddin Câmii’nin kuzeyinde, eskiden mezarlık olan Şems parkının içine yaptırılmış olan türbe ve zaviye 13. yüzyıla tarihlendirilmektedir. Bugünkü yapı 1510 yılında Abdürrezzakoğlu Emir Ishak Bey tarafından elden geçirilmiş ve genişletilmiştir.
Tebriz’de 1185 yılında doğan Şems-i Tebrîzî, Melik Dad oğlu Ali adında bir zatın oğludur. Küçük yaşlarda, manevî ilimleri tahsilde gösterdiği kabiliyetle dikkat çeken Şems-i Tebrîzî, Şemseddin yani “dinin güneşi” lâkabıyla anılmıştır, Şems-i Tebrizî genç yaşlannda Tebrizli Ebubekir Sellâf’a mürid olmuş, ününü duyduğu meşhur şeyhlerden feyz almaya çalışmış ve diyar diyar dolaşması sebebiyle Şemseddin Perende (uçan Şemseddin) denilmiştir.
Manevî bir işaret üzerine Konya’ya gelen Şems, Hz.Mevlâna’yı arayıp bulmuş, üç buçuk yıl süren beraberlik neticesinde Hz. Mevlâna’nın hayatında yeni ufukların açılmasına vesile olmuş, onu İlahî aşkın potasında eriterek, kâmil bir Hak âşığı yapmaya muvaffak olmuştur.
Vefatı üzerine Şerafeddin Câmii’nin kuzeyinde, eskiden mezarlık olan Şems parkının içine yaptırılmış olan türbe ve zaviye 13. yüzyıla tarihlendirilmektedir. Bugünkü yapı 1510 yılında Abdürrezzakoğlu Emir Ishak Bey tarafından elden geçirilmiş ve genişletilmiştir.
Türbe, mescid bölümü ile bitişik durumda, içten düz tavanlı, dıştan sekizgen kasnak üzerine pramidal külahla örtülüdür. Eyvan şeklinde olan türbe, mescide kalem işi süslü ahşap Bursa kemeri ile açılır. Diğer yönlerde altta ve üstte birer penceresi vardır. Tavanı geometrik motiflerle bezelidir. Bodrum katında cenazelik ve kuyu bulunmaktadır.
Kaynak: Bilgi Panosu



Yorum yapın